9 Kasım 2010 Salı

Lanetli "G"


                Hayatımdaki “G”lerden yana hiç şansım yok. Gözlerim bozuk olduğu için bir dönem (4 yaşımdan 20 yaşıma kadar) gözlük kullandım. (İlk gözlüğümü aldığımda 4 numara camla kullamaya başladığım için ve ilk çerçevemi annem "daha iyi görmem için" kocamaaan aldığı için uzun yıllar Hüdaverdi'nin bir ileri versiyonu şeklinde dolaştım. İşin kötü yanı bu durum beni hiç rahatsız etmedi.) Yani “G”öz bozuk. İri cüsseme rağmen, küçük sayılacak göğüslerim var. “G”öğüs küçük. “G”öbek haliyle büyük. J Ve diğeri… J (Yazmaya devam edemeyeceğim; çünkü bu kadarı yeterince moralimi bozuyor. :( )
                Tüm bunların üzerine...
                Bugün, doktorumun dişlerim hakındaki olumsuz sözleri de son darbe olarak suratıma çarptı. Güzel olmak gibi bir arzumun olmadığını sanıyordum; ama aynaya baktığımda sanırım kendimi olmak istediğim gibi gördüğümden böyle bir arzu hissetmiyormuşum. Aynalara daha gerçekçi bakınca anladım bunu.  Açıkcası; önceden aynaya baktığımda, ne dişlerimin eğriliği, ne göbek ve kalçamın simetrik dağılımı, ne de dengesiz beslemem sebebiyle dengesizleşen cildim gözüme hiç batmıyordu. Aksine cildimin güneş ya da ışık vurunca parladığını, saçlarımın kilolarımı kapattığını, boyumun uzun(!) olduğu için kilomu kaldırdığını düşünüyordum. (İtiraf etmek gerekirse, kilomun boyumu kaldırması için en az 2 metre olmam gerek.)
                Artık kendimi beğenmedidiğimi bugün farkettim. acı bir durum bu. Daha katetmem gereken çok yol var kendime yeniden fiziksel beğeni duymak için.  L Biliyorum, beni çooook zorlu bir yol bekliyor. L İlk hedefim 4 ayda 20 kg J Çok yüksekten uçtuğumu düşünmeyin, azimle başlarsam yapabilirim. (Ben bu satırları yazarken fonda Ahmet Koç-Görevimiz Tehlike çalıyor. J )
                Şubatın 10’unda, yani 3 ay sonra, hâlâ yazıyor olursam buralarda, bugünü hatırlayarak yazacağım, umarım katetmem gereken yolu yarılamış olurum.
                Kendinize beğeniyle baktığınız günler geçirmenizi diliyorum. J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder